Zengin bir İskoç ailesinin geç oğlu Jay Cavendish aşık olduğu kadını bulabilmek için tek başına Amerika' ya yola düşer. Jay' in aldığı eğitim ve yaşam tarzı bu yolculukta hayatta kalabilmesi için yeterli değildir. Çok geçmeden bunun farkına varan Jay sevdiği kadını bulabilmek için gizemli kahramanımız Silas (Michael Fassbender) ' tan yardım ister ve hikaye başlar. Aristokrat ailenin süt oğlanı Jay, gözünü kırpmadan adam öldürebilen kovboyumuz Silas ile birlikte yollara düşerler.
Filmin adından da anlaşılacağı üzere yavaş ilerleyen bir temposu var. Vahşi Batı da sudan çıkmış balığa dönen John' un aşkı uğruna her şeyi göze alarak ilerleyişi anlatılır filmde. John' un sevdiği kadına olan yaklaşma çabasını izledikçe insan etrafındakilere olan sevgisini sorgulatmayı başarıyor film. Birbirine tamamen zıt olan iki karakterin birbirini sorgulaması ve değer vermesi filmi izlenebilir yapan ögelerden.
Filmdeki mekan ve manzara görselliğine tam anlamıyla doyuyorsunuz. Arka planlar o kadar başarılı ki neredeyse her sahneyi durdurup çerçeveletip asmak istiyor insan. Filmin akışı biraz yavaş ilerlese de kurgusu ve oyunculuklar gayet göz dolduruyor.
Durağan ilerleyen film başarılı ve gerçekçi sonu ile izleyicisine vermesi gerektiğini veriyor. Yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi olduğunu düşünürsek, bence ortaya çıkan iş izlemeye değer. Bol patlamalı, uçmalı, zıplamalı TRT' nin pazar günü sinemaları tadından bir beklentiniz varsa bence uzak durun. Olaylara biraz daha görsel sanat ve kurgu tadında bakmak isterseniz bence bu film size göre.
http://www.imdb.com/title/tt3205376/?ref_=nm_flmg_act_10
HIrT;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme